29 Kasım 2010 Pazartesi

gönlümü put sanıp kıran kim..

25 Kasım 2010 Perşembe

garibimsi..

nedendir bilinmez yazamıyorum.. şu ara çok fena halde kafam, resmen tecavüze uğramış durum sonrasında..
aslında yeni renkler doku ve hayatlar da bende ilk anda bu etkiyi yapar ama o zaman çok mutlu olurdum. şimdi herhangi bir renk yok. eskimiş yaşamımın yıllanma evresinde olduğumu düşünüyorum fakat aromamın eksik olduğunu da biliyorum. bu halimle yıllanırsam eğer sevmediğim bir tada sahip olacam. bunu istemiyorum ve sanırım köklü bir değişim beni bekliyor. yine..

sadece 1 haber, işaret ilacım..

24 Kasım 2010 Çarşamba

farklı bir istekle güne başladım bugün.. uzun zamandır kendime saygı duymadığımı farketmiştim odanın dağınıklığından dün gece, belki bunun da etkisi vardır.
kendimi en az nasıl hissederim çabalamasına girdim.. kendimden ayrılamayacağımı biliyorum ama kendimi hissedebildiğim kadar az hissetmek istiyorum..
hafif düşüncelere izin veriyorum, birkaç insanla onların sorunları hakkında konuşuyorum. sonra kahve içip önümde yapılmayı bekleyen iş havuzuna dalıyorum.. nefesim bitene kadar dalmaya da niyetliyim. en azından kendimi özleyene dek..

14 Kasım 2010 Pazar

yazmaya başladım..

The art of travel is to deviate from one's plans


aklımdasın..


yol..

9 Kasım 2010 Salı

o zaman bilmediğim şeyi 
şimdi de bilmeseydim keşke… 

7 Kasım 2010 Pazar

neden buradan bilmiyorum ama 1 anlık bir his gibisin..
bazen var bazen yoksun..
çok fazla anladığımı düşünüyorum seni, keşke bu kadar anlamasaydım..
olan oldu yapacak bişey yok(yapacak şey çok aslında)
paralelliği kaybetmek keyif verdi aslında bana..
birgün biyerde buluşma, iletişme ümidim(beklentim) de yok bu güzel..
seni öldürmek gerekmez diye bir ses var içimde. sadece yaşamaya devam ediyorum.. bu beni rahatlatıyor, aksi halde daralıyor içim.. gündem oluşturup onunla meşgul olmak istemiyorum.. mevsimi geçmiş bir resim olarak kal içimde istiyorum.. sanki çok aceleye getiriyorum gibi, bu satırları yazmak sanki çok erken gibi ama ben de çoook yoruldum, gerildim artık.. istediğin anlamda öldürdüm evet.. çok öldürdüm.. sonra acıdım ölen sana..
keşfetmeyi keşfetmek, hissetmeyi hissetmek, üzülmenin de tadını sevmek..
kelimelerime kavuşmak, şahıslarımı yitirmek hep aradığım kendi küçük gerçekliğimdi.. bunu sağladım seninle.. bunu çok sonra farkettim ve bu yüzden tekrar ettim yeniden seninle son birkez daha..
sanki nokta konmamıştı öncekinde, şimdi noktalar ardısıra kondu..
bu, hayat var demek yeniden yollar yeni ufuklar yeni yeniler demek..
seni çook seviyorum.. sevdim, seveceğim.. biten farklı bişey bunlar bitmeyecek.
yol..