güzellikler var çirkinlikler var.
her birimiz bir yol tutturmuş gidiyoruz.
27 yaşındayım fakat yaşlandığımı hissediyorum. çok geç kaldığımı her şeye hem de. bir yandan da hiç yaşlanmayacam gibi de hissediyorum. daha dün 20 yaşıma yeni basmıştım çünkü. ne ara geçmiş olabilirdi ki bu kadar zaman. bence bana yalan söylüyor kimlik kartım. (öyle olsa keşke)
yaş muhabbeti hep sikko gelmiştir bana. henüz 22 yaşımda filanken çok güzel bir kadınla birlikteydim o sıralar 30 yaşında ve başından kötü bir evlilik geçmiş amiyane tabirle hayatın sillesini yemiş bir kadındı kendisi.
çok sevmiş etkilenmiştik birbirimizden, hatta bir tatilde tanışmıştık ve benım yanımda "sevgilim" vardı.
sevgılımden cok onunla konusmak hoşuma gıdıvermişti ve konuşmuş sevmıstık birbirimizi. sonra ben harbi çocukluk yapmıştım da olmamıştı yurutememıstık, kı o yaşımdakı halım karşıma gelse 2 sağlam sılle tokat atardım siktir gıt amcık derdım kendıme.
neyse. onun bi tespiti şuydu benle ılgılı. 5 yıl sonra tadından yenmez bır adam olacaksın. dediği yaşlara geldım. çözemedıgım pek çok sey var ama başlangıç sevıyesınde de olsa bi çok şeyı hallettım hayatımda.
tadım nasıldır bılmem ama şarap gıbıyımdır sanırım. ya da jager daha uygun. ilk vuruşta şurup gıbı sonra yakıcı bır etkı ve damarlara kadar ınen sıcaklık.
serbest çağrışımla yazdım bunları. neydı ne degıldı bakmadım.
dedıgım gıbı guzellıkler var çirkinlikler var.
şimdi size bir güzellik yapayım
17 Ekim 2014 Cuma
15 Eylül 2014 Pazartesi
deneme 1
sahipsiz umutlarım sıkıntılı hayatımda çoğu zaman beni ümitlendiren bir yol olagelmiştir.
müziklerim mesela, beni küçük fakat çok uzak ve sadece benim bildiğim bir dünyaya götürür.
düşünmenin tehlikelerinden /risklerinden kurtulmak istediğim zamanlar oldu ama şunu farkettim ki bu risklerle ancak yine düşünerek başadebilirim.
bunu sağlayabileceğim yegane alan da müziklerimle ve bazen bir miktar uçucu maddeyle girebildiğim o küçük dünyammış. bildim.
müziklerim mesela, beni küçük fakat çok uzak ve sadece benim bildiğim bir dünyaya götürür.
düşünmenin tehlikelerinden /risklerinden kurtulmak istediğim zamanlar oldu ama şunu farkettim ki bu risklerle ancak yine düşünerek başadebilirim.
bunu sağlayabileceğim yegane alan da müziklerimle ve bazen bir miktar uçucu maddeyle girebildiğim o küçük dünyammış. bildim.
31 Ağustos 2014 Pazar
hayat bu işte..
bazen bazı zamanlar gelir ve sen kendini kendinden daha şaşırtıcı derecede kendine yakın bulursun.
sen, sen olursun,
kendine en yakın olduğun andır bu, bi nevi çıplaklık hissi.
kendini banyoda çıplak olarak hatırladığın en eski anını düşün. hatırlayabildiğin en eski an. işte o andır senın kendini ilk kez tanıdığın an.
öyleyim şuan.
bir anda hayatımdan birsürü kişi çıktı, hiçbişey yapmamışken hem de, kendiliğinden.
ama o kadar kendimim ki şuan, anlıyorum.
bir nevi şuur parlaması geçiriyorum.
bazen bazı zamanlar gelir ve sen kendini kendinden daha şaşırtıcı derecede kendine yakın bulursun.
sen, sen olursun,
kendine en yakın olduğun andır bu, bi nevi çıplaklık hissi.
kendini banyoda çıplak olarak hatırladığın en eski anını düşün. hatırlayabildiğin en eski an. işte o andır senın kendini ilk kez tanıdığın an.
öyleyim şuan.
bir anda hayatımdan birsürü kişi çıktı, hiçbişey yapmamışken hem de, kendiliğinden.
ama o kadar kendimim ki şuan, anlıyorum.
bir nevi şuur parlaması geçiriyorum.
22 Temmuz 2014 Salı
tekamül felsefesi ve yazmak ilişkisi
ve bir gün anlatmaktan vazgeçersek, vazgeçirilirsek yahut onulmaz bir boşlukta bulacaz kendimizi..
sonra yazabilmek için başa sarmak gerekecek her şeyi..
hep başa saracaz kendimizi, ta ki tekamülümüzü tamamlayana kadar.
sonra yazabilmek için başa sarmak gerekecek her şeyi..
hep başa saracaz kendimizi, ta ki tekamülümüzü tamamlayana kadar.
21 Temmuz 2014 Pazartesi
büyümek üzerine
sevdiklerimizi kaybetme korkusu büyütüyor bizi. annemizi babamızı kardeşimizi sevdiğimizi, çocuğumuzu.
bu büyümeler mümtaz'ın büyümeleri mi dersin? (tanpınar'a selam)
bu büyümeler mümtaz'ın büyümeleri mi dersin? (tanpınar'a selam)
5 Temmuz 2014 Cumartesi
31 Mayıs 2014 Cumartesi
25 Mayıs 2014 Pazar
the smiths
parfume filmini bilirsiniz, sonu muhteşem biter. bilen bendeki MOZ hayranlığını da bilir, mütemadiyen dinlerim yalnızlık anlarımda.. yalnız aşağıdaki görüntüyü yeni gördüm ve aklıma direkt parfüme filmi geldi. çok iyi ya fhdgsjfga
mutluluktan öldü dersiniz.
mutluluktan öldü dersiniz.
24 Mayıs 2014 Cumartesi
yalnızlık diyorum dostum, iliklerinde hissetmek.. bundan kaçabildiğin nadir anlar işte tam da burası.. bikaç müzik dinlemek sağlam bikaç film izlemek ve belki bunlardan bahsedebileceğin bir mecra bulmak..
biliyorum beni duyuyorsun, beni görüyor ve biliyorsun.. bu beni yalnızlıktan uzaklaştırıyor.
hadi dokun o zaman.
13 Mayıs 2014 Salı
içinde deli yazma isteği olan hüss
bunları yazarken kulağında şu olan hüss,
geçmişin yolculuklarını anımsayan,
yeni yolculukların gelmesinden ümitsiz
ilham anlarını kaybetmiş hüss
uzun zaman olmuş.
doğum yapıldı, çocuğu olan hüss
dokun hadi korkma, ne yaptın kelimelerini, ne yaptın kendine...
bunları yazarken kulağında şu olan hüss,
geçmişin yolculuklarını anımsayan,
yeni yolculukların gelmesinden ümitsiz
ilham anlarını kaybetmiş hüss
uzun zaman olmuş.
doğum yapıldı, çocuğu olan hüss
dokun hadi korkma, ne yaptın kelimelerini, ne yaptın kendine...
bazı zamanların anlamsız gelmesi çok yorucu ve hırpalayıcı oluyor, hele de o anı yakalamak için büyük bedeller verdiyseniz.
nilüfere kulak veriyor ve hafiften sesi açıyoruz..
tıktık
nilüfere kulak veriyor ve hafiften sesi açıyoruz..
tıktık
10 Mayıs 2014 Cumartesi
2 Nisan 2014 Çarşamba
10. çocuk olmak
adanada doğudan ilk göçlerin yapıldığı bir mahallede geçti çocukluğum. ben doğmamışken ailem kaçmış gelmiş kan davasından buralara.
babam yine ben doğmadan önce 12 yıl hapis yemiş. aşiret reisinin oğlu olmanın verdiği bedel 12 yıl olarak biçilmiş. sonra turgut özal, 6buçuk yıl geçmişken af çıkarmış.
hapis hayatı bitince ilk olarak çocuk yapımına kalındığı yerden devam edilmiş.
ben doğmuşum 10. çocuk olarak. Annem 40 babam 42 yaşındaymış. bundan bir yıl sonra da kardeşim dünyaya gelmiş. 11. çocuk olarak...
bir anne&babadan 10. çocuk olarak doğmak ne demek? bunu biraz hayal et...
(devam edecek)
babam yine ben doğmadan önce 12 yıl hapis yemiş. aşiret reisinin oğlu olmanın verdiği bedel 12 yıl olarak biçilmiş. sonra turgut özal, 6buçuk yıl geçmişken af çıkarmış.
hapis hayatı bitince ilk olarak çocuk yapımına kalındığı yerden devam edilmiş.
ben doğmuşum 10. çocuk olarak. Annem 40 babam 42 yaşındaymış. bundan bir yıl sonra da kardeşim dünyaya gelmiş. 11. çocuk olarak...
bir anne&babadan 10. çocuk olarak doğmak ne demek? bunu biraz hayal et...
(devam edecek)
lisede yazılan birkaç bişey
hakkımda bilmediklerin senden çok beni üzdü hep
hakkında bilmek istemediğim ne çok şey bildirdin bana
boy abdesti!! almak için girdiği duşta yıkanırken zaten ayaklarım başımdan akan sularla ıslanıyor diye ayaklarını yıkamayan "mehdinin" bizden başka kimsenin alamadığı pis kokusu var burnumda..
burnun neyin kokusunu alıyor şuan. burnunu özlediğimi en yakın arkadaşım A'ya söylerken yanaklarım kızardı bugün. o bunu söylediğim için yanaklarımın kızardığını sanarken, ben başka yerlerini düşünüyordum.
gözlerim 2 milyonluk dürüm döner yiyen mehdinin yediği dönerin poşedinin altında biriken turuncu sıvı suya takılmayalı bir hayli olmuş, bunu göremez olmuşum bir hayli zamandır.
ya da oturduğu deri koltukta götünün kaymasıyla çıkan sesin osuruk sesi olmadığını belli etmek için birkaç kez daha götünü koltukta gıcırdatan samsunlu piç hasan, gözüme görünmez oldu..
hani annesinin "arkadaşlarına ne kadar hamarat bir annen var" dedirtmenin hazzıyla bu dünyada yaşayan meliha teyzenin oğlu gizli ibne mustafanın seks muhabbeti açıldığında susmaya başlaması? ve o an ortamda yankılanan ses topluluğunun ahenginin değiştiğini ilk farkedişin?
sürekli konuyu sekse getirmeye ve ne kadar alımlı olduğunu hissettirmeye bayılan bakire yeliz? boş zamanlarında hala kendine güzellik yapıyor ve bu zevkini hayali sevgilisiyle yaşadığı seksmiş gibi anlatıyor mu oralarda?
hakkı bulut dinlemiyorum artık? dün sabaha kadar Selahattin Özdemir dinledim. kesilen bir yerimden akan kanı gördükten sonra rahatlamama benzer bir rahatlıkla uyudum sabaha karşı.
hakkında bilmek istemediğim ne çok şey bildirdin bana
boy abdesti!! almak için girdiği duşta yıkanırken zaten ayaklarım başımdan akan sularla ıslanıyor diye ayaklarını yıkamayan "mehdinin" bizden başka kimsenin alamadığı pis kokusu var burnumda..
burnun neyin kokusunu alıyor şuan. burnunu özlediğimi en yakın arkadaşım A'ya söylerken yanaklarım kızardı bugün. o bunu söylediğim için yanaklarımın kızardığını sanarken, ben başka yerlerini düşünüyordum.
gözlerim 2 milyonluk dürüm döner yiyen mehdinin yediği dönerin poşedinin altında biriken turuncu sıvı suya takılmayalı bir hayli olmuş, bunu göremez olmuşum bir hayli zamandır.
ya da oturduğu deri koltukta götünün kaymasıyla çıkan sesin osuruk sesi olmadığını belli etmek için birkaç kez daha götünü koltukta gıcırdatan samsunlu piç hasan, gözüme görünmez oldu..
hani annesinin "arkadaşlarına ne kadar hamarat bir annen var" dedirtmenin hazzıyla bu dünyada yaşayan meliha teyzenin oğlu gizli ibne mustafanın seks muhabbeti açıldığında susmaya başlaması? ve o an ortamda yankılanan ses topluluğunun ahenginin değiştiğini ilk farkedişin?
sürekli konuyu sekse getirmeye ve ne kadar alımlı olduğunu hissettirmeye bayılan bakire yeliz? boş zamanlarında hala kendine güzellik yapıyor ve bu zevkini hayali sevgilisiyle yaşadığı seksmiş gibi anlatıyor mu oralarda?
hakkı bulut dinlemiyorum artık? dün sabaha kadar Selahattin Özdemir dinledim. kesilen bir yerimden akan kanı gördükten sonra rahatlamama benzer bir rahatlıkla uyudum sabaha karşı.
mutluluğun sırrı hakkında bir çok şey yazabilir bir çok "birey", samimi arkadaş sohbetlerinde farkında olmadan mutluluğun yolları üzerine yorumlar yapılır çoğu zaman..
telkinlerde bulunulur, yollardan bahsedilir..
benim de bildiğim yollar var,
bildiğim fakat uygula(ya)madığım. kolay değildir, hayatın sırrı gibi bişey bu, bilgisine ulaşılması zor, uygulaması daha bir zordur.
sebep?
bir çok sebebi var, bilinçli mutluluk için vereceğim formülün toplumda monotonluk hatta amiyane tabirle odunluk olarak adlandırılması bunlardan biri olabilir.
fakat özellikle bizim toplumumuzda örnek kişi olarak gösterilir bu seviyedeki insanlar...
27 Mart 2014 Perşembe
sufi
zihnim sanki odalara bölünmüş gibi hissediyorum. eski bir evin odaları. babaanne&büyükbaba evinin eşyalarıyla dolu odalar.
zihnim ağır, küflü ve eskimiş gibi..
bana pek haz veren şey kalmamış, zamanım çoktan dolmuş da zoraki zamanlar yaşıyormuşum gibi..
zihnim ağır, küflü ve eskimiş gibi..
bana pek haz veren şey kalmamış, zamanım çoktan dolmuş da zoraki zamanlar yaşıyormuşum gibi..
8 Mart 2014 Cumartesi
kucaklaşmak?
güzel insanlarız. güzel insanların birbiriyle denk gelmesi arada karşılaşması lazım. lokum gibi keşiflerden bahsetmesi kucaklaşması lazım.
güzel insan olmak lazım.
kucaklaşmak isteyen?
güzel insan olmak lazım.
kucaklaşmak isteyen?
4 Şubat 2014 Salı
30 Ocak 2014 Perşembe
varlık-yokluk, keşif
geldik mi yine yokluk içine, yokluk bende varlık sebebi. yaratım sebebi.
uzun zamandır keşfetmediğimi farkettim. yeni insanlar yeni sesler, yeni satırlar..
Damien Jurado benim pek sevdiğim ve sanırım ilkin 4 yıl önce sheets ile tanıdığım bir elemandı.
bugün biraz hastayım boğazımda düğümler ve ağrılar. geldiğim yerin yan etkileri... ben de sabahtır şarkı film kitap keşfi yapıyorum.. bisürü şey buldum, biriktirdim. azcık azcık paylaşırım buradan da..
şimdi sizi aşağıdaki keşfimizle başbaşa bırakayım. hiç dinlemediysen ilkin sheetsle başla. sonra da aşağıdakine bi göz at. sonra zaten çoğu parçasını dinliceksin.
uzun zamandır keşfetmediğimi farkettim. yeni insanlar yeni sesler, yeni satırlar..
Damien Jurado benim pek sevdiğim ve sanırım ilkin 4 yıl önce sheets ile tanıdığım bir elemandı.
bugün biraz hastayım boğazımda düğümler ve ağrılar. geldiğim yerin yan etkileri... ben de sabahtır şarkı film kitap keşfi yapıyorum.. bisürü şey buldum, biriktirdim. azcık azcık paylaşırım buradan da..
şimdi sizi aşağıdaki keşfimizle başbaşa bırakayım. hiç dinlemediysen ilkin sheetsle başla. sonra da aşağıdakine bi göz at. sonra zaten çoğu parçasını dinliceksin.
28 Ocak 2014 Salı
vira bismillah
benim bi dostum var, benzer kafalardayız. benzer kafalarda yazarken tanıdık birbirimizi. sonra olaylar olaylar..
bir şey farkettim. bundan 4-5 ay önce o yine benzer dediğim kafalardaki arkadaşım anasının nikahına gitti. ve kadınsızlık başladı. kadınsızlık onda yeniden yazma dürtüsünü perçinledi.
ben mi? 1buçuk yıl aradan sonra yeniden bir anadolu kentine geldim. ve evet bugün farkettim ki yine bize yazmak yine bize hüzün..
bir şey farkettim. bundan 4-5 ay önce o yine benzer dediğim kafalardaki arkadaşım anasının nikahına gitti. ve kadınsızlık başladı. kadınsızlık onda yeniden yazma dürtüsünü perçinledi.
ben mi? 1buçuk yıl aradan sonra yeniden bir anadolu kentine geldim. ve evet bugün farkettim ki yine bize yazmak yine bize hüzün..
10 Ocak 2014 Cuma
son yazı.
tahmin edin ben balığım değil mi?
helo evriwan. zampara ölüyor bu haftasonu itibarıylan.
hayatımda beni ben yapan şey her daim aldığım radikal kararlarım oldu. yine bir karar. ve evlenıyorum.
düşünme lan.
kaybedenler kulübü bitti. (tabi eğer böyle bir şey mümkünse)
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)