29 Ekim 2010 Cuma

şimdi gitmek vaktidir..

yol göründü yine..
sanırım bu defa farklı bir yol..
farlarımın 2si değil de 1i bozuk bu kez.
arkamdasın ve ne yazdığımdan haberin yok.. ne garip seni yazıyorum oysaki..
starsailor çalıyor poor misguided fool
kendi hallerimizdeyiz..
bazen çok iyiyiz. bazen şimdiki gibi kendi halimizde..
bir zaman gelir de bu günü aramam umarım.
ya da başka başka zamanları yaşarken biz aklıma gelsin bu gün
insanız..
umarımsız bir yazı, umarımsız bir yaşam

21 Ekim 2010 Perşembe

cem akbaş - 06.04.2009

çok sevdiğim pek muhterem zat. Bak ne buldum. bana yazmış olduğun bu satırları gördüm çok güzel oldum.

bu şarkı da bonusumuzdu..



bugün
yağmurda yürüdüm
yürümek zorundaydım daha doğrusu
ıslandım evet donuma kadar ıslandım
hayır abartmıyorum
kesinlikle
üşüdüm lan ıslak ıslak dolan dur
sağda solda
bi şemsiyeyi de bulamadıydım zaten
evde
soktuğumun şemsiyesi götümdeymiş meğer
yoldayken açıldı
götümde..
belki de yoktur evde şemsiye hiç olmamıştır
orasını bilmem de
siktiret dedim
şeker miyiz ki ıslanalım
dedim
demez olaydım
çıkmaz olaydım
ama çıktım bi kere
hayır o değilde
o nasıl bir yağmurdur arkadaş
bi ara ver bi nefes al
ama yalan söylememek lazım
dindi yağmur
ben dolmuşa binince..
işimi bitirmiştim meğer bir iş yokmuş ortada aslında
hay sikeyim
boşuna ıslandım
ıslandığımla da kaldım
üşüdüm bi de lan donum bile ıslak a.k
madem dedim varayım şurdan
bu adam evdeyse çökeyim hemen
bi sıcak çay içeyim
yağmur dinsin ben de kuruyayım
donum da kurusun
o da okuldaymış a.k
hay sikeyim..
hayır o değilde
o nasıl bir yağmurdur arkadaş
bi ara ver bi nefes al
ama yalan söylememek lazım
dindi yağmur
ben dolmuşa binince:) 


20 Ekim 2010 Çarşamba

gitmek üzerine

gidersen yollar başıma düşer. kör olurum. nutkum tutulur yine.. yine gidecek-
bu sefer kaldırabilir miyim.. silinir mi hafızam..
yanımdayken mi gider ruhun, sen gittikten sonra mı, çok sonra mı..
ruhun hiç gitti mi yanımdan..
takip edebilecek miyim ruhunu..

bu satırları yazdım sonra çok şey düşündüm hissettirdin resmen ve ilk defa sen susturdun beni söyleme dedin.. hayır ilk defa değil ama şimdiki durum için ilk..
çok mutluyum, mutsuzum..
umarım istediğin hayatı yaşarsın..

16 Ekim 2010 Cumartesi

geldim ama kelimem yok, birgün bir söz yollamıştın bana jehandandı hatırladıgım kadarıyla "kelimesiz geldiğim fikirler yol almaz"

almıyor evet..

seviyorum..

yine o his

yapmayacağımı düşündüğüm bişey yapıyorum şuan ve sana karşı şuan hissettiklerimi direkt buradan ve dğüzeltme bile yapmadan parmaklarım hangi harfe basarsa o şekılde yazıyorum...

şunu anlamıyorum, biz uyumsuzsak eğer neden bu çekim gücü..

bu uyumsuz kelımesı olmadı başka bişey düşündüm o cıktı elımden.. dengesız belkı, belkı patakütalı zıgzaglı nebilişyım bişi bişi işte ondansak

seni seviyor ve cok ıstıyorum ama öyle bir zaman gelıyor kı ısteme kelımesı bıle cıkıyor kafamdan nefretıme maruz kalıyor.. şimdi 1 sıgara mıolası verıyorum gelınce devam edecem..

13 Ekim 2010 Çarşamba

black

biliyorum, bir gün güzel bir hayatın olacak...
biliyorum, bir yıldız olacaksın birilerinin gök yüzünde...
ama neden...
neden, neden o, o benim olamıyor ki?

12 Ekim 2010 Salı

Antalya yönünde yolda..

(9.10.10)
zamanla birlikte aradaki mesafe de uzar mı?
cevap yok!!
genellikle cevabı evet olan ama evet demekten nefret ettiğim zamanlarda "cevap yok !!!" olurum...


karşılaştığımızda ilk hareketim ilk tepkim, ilk yön değiştirmem, ilk düşüncem ne olacak? ya onun?


sigara mı içeriz birlikte.. ya da ayrı biryerlerde köşede..
ilk kelime merhaba mı olur?
ilk hareket sarılmak, duyumsanan ilk koku ten kokularımız, alınan ilk tat dudak tatlarımız mı olur?
yokmuş gibi mi davranırız.. hiç tanımamış gibi hiç tanımayacak gibi..
ilk muhabbetimiz ne olur? birbirimizle olmazsa kendimizle peki..


ağlarmıyız, peki güler ve kahkaha da atar mıyız?
 ne veririz ilk..
ilk hangimiz konuşur.. hangi harf çıkar ilk ağzımızdan, hangi ses..


uzun zamandır cebimde yazılmayı bekleyen kelimelerden özür diliyorum..