13 Şubat 2012 Pazartesi

rasta baba!

Şu İstanbul tam yedi tepedir 
Bunlardan biri de Cihangir 
Yolları karışık, bir labirent gibi 
Sokakta doloşır kurnaz tilki 
Cihangirde tek kapılı evde 
Yedi kişi alemde 
Dağılır tayfa, çıkarlar sokağa 
Elli türlü tehdit, elli türlü takla 
Rasta babayı koparmışlar 
on adam evini basmışlar 
Biz orda değildik, olayı görmedik 
Orda olsaydık, müdahale ederdik 
Cihangir den aşağıya kaçmış 
Kazancı da sıkıştırmışlar 
Üç el havaya atıp, gerisini bacağına sıkmışlar 
Al..al..al.. bi de bunu al 
Taklaya getirmişler, kafası pek bir güzel 
Haylazlara kızıyor, rastaların babası 
Sigarası elinde, palamutu cebinde 
Her kadına saldırır, rastaların babası 
Seni haylaz, seni gidi yaramaz 
Seni yaramaz, seni gidi afacan 
Seni hınzır, seni gidi yaramaz 
Kafası güzel, kendi güzel

Ruhu güzel, mevzu özel 
Ama ona yine tuzak kuruyorlar 
Yine ona çakallık yapıyorlar 
Orospunun teki peşine takılmış 
Bunu bir güzel kafakola almış 
Bizim rasta, olmuş ona hasta 
Ona sorarsan, karı on numara 
LAN, yola yola yola bir şeyi bırakmadılar 
Lan, ne varsa elinden aldılar 
Bir değil, iki değil, üç değil oldu 
Bu yollar hayatına mal oldu 
Işıklar kapanınca, müzikler susunca 
Ulumaya başlar, rastaların babsı 
Telefonu çalıyor, telefonu açıyor 
Yine dümen peşinde, rastaların babası 
Rastaların babası, babaların babası 
Çevremizde tam tedi gezegen var 
Bir güneş, bir ay, bir de o var 
Rastaların babası evrene sığmaz 
Gezer, gelir, koşar, yine yorulmaz 
Cihangir de bir gece oldu 
Gecenin adını rasta baba koydu 
Allem kullem, haytalık peşinde 
Önemli değil, rasta hep bizimle 
Rastaların babası, babaların babası 
Sen bizi sevmeseydin, biz seni sever miydik 
Gözün gönlün önünde, gözümüz üzerinde 
Sen bizi sormasaydın, biz seni sorar mıydık

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder