23 Ağustos 2011 Salı

kokun var üstümde şimdi farkettim.
taksideyken de vardı
eve gece 4te vardığımda da
hiç azalmadı bilakis
hiç azalmadın bilakis
yüzün göz kapaklarımın içinde sanki,
her kapandığında sana açılıyor gözlerim


beni bu denli yazma aşkıyla dolduran "ruhuma", selam ederim.. sen var ol olur mu? gitme, gidenler gitti kaldık biz bize. iyi de kaldık hani. gitme sen. gitmesen..

sana yazıyorum, seninle uyanıyorum.. uyanmasam yine seninleyim.


bir gözler değildi beni bu denli sersemleten,
1-2 saatlik gece konuşmamız değildi.
suskunlara oynamam ben,
suskunluklar bulur beni, iyi de bulur
çekerler zebanilerin yanına, kumar oynatırlar.
her defasında kumara canımı koyarım..
her defasında kumarda canımı kaybederim.
daha kaç beden, kaç ruhum kaldı bilmiyorum..
nuri bilir.

şimdi ablamla konuşuyorum, bir kez daha anladım aile ne demekmiş... hiç okuyamayacağını bildiğim halde "seni çok seviyorum" abla.. biliyorsun.

6 Ağustos 2011 Cumartesi

"gitmek bir kestirme ve kalkandı." 
Ne kadar çok gidersen o kadar az kaybedersin yanılsaması mıydı ömrüm?