20 Mayıs 2012 Pazar

çalışma oda ilham(sızlığ)ı

farkettim ki ben (farkedemediğim dürtülerle) araştırma delisiyim. farkında değildim bunun.
farkettim ki çok fazla konu birikmiş cebimde yazılmayı bekleyen, başlanılmış dosyalanmış kenarda duruyor olan..
farkettim ki hayatımın merkezine akademisyenliği alacam diye geldiğim şu anadolu şehrinde yabancılığın (yabancılaşmanın değil) tillahını yaşıyorken bi sik yol alamamışım. ölmüşüm haberim yok.
rol yaptım her an, bir tiyatro dünyam oluştu burada.. o kadar çok benden var ki, o kadar çok yüzle tanınıyorum ki ben bile benim gibi bir insanla 2 dk konuşmazdım.
aslında konuşur ve deliler gibi paylaşıma girerdim. yaptığım da bu bir bakıma, kendim gibi kendiliğinden delileri arayıp birlikte delireyazıyorum. bulamayınca da kendimle hemhal oluyorum.

hava kapalı şuan burada, çalışma odama vuran ışıksızlık müthiş. renksizlik, gri tonlar...
yaz gelmeden





bu da tüm iyi insanlar, deli insanlar için..

3 yorum:

  1. kendinle arkadaşsın.
    ama birbirini hep laf sokup, can sıkan arkadaşlar gibisiniz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. kendimin arkadaşlığına bayılıyorum, çok seviyorum keratayı sağlam piç. ben öyle değilim ama. bu durumlarda bok atıyorum ona, sonra gölgesine sığınıp peşine takılıyorum huzuru buldurması için.
      çizdiğin resimdeki can sıkan kişi benim. kendimse çok insan, çok güzel insan, olamadığım üst insan.

      bu yazdıklarımın ego ile alakası yok diye düşünüyorum. "kendim" ulaşmaya çalıştığım sağlıklı benliğim. belki süper egom.

      seninle bira içecek olan da "kendim" olacak. ben o ligde değilim.

      Sil
  2. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil